Tarih: Nisan 12, 2025 Yazar: Yorum: 0 yorum

Çirkinden güzel olur mu?

 Yıllar yıllar önce Anadolu'nun bir köyünde iki delikanlı yaşarmış. Birinin adı Demir Ali, diğerinin adı da Topal Memet' miş. İkisi de 17 yaşındaymış. Birer hafta arayla doğmuşlar komşu evlerde. Memet bir ayağı kısa doğmuş. O yüzden de Topal Memet demiş köylüler ona. Ali çocukluğundan beri çok güçlü, kaslı, iri yapılı, geniş omuzlu, uzun boylu gürbüz bir delikanlıymış. O yüzden de Demir Ali demişler ona da.



Kendi köyü ve çevre köylerdeki bütün genç kızlar da namı varmış Ali' nin. Hepsi Demir Ali' yle evlenmek isterlermiş. Köylüler Demir Ali kızları ile evlensin diye sürekli ona hediyeler getirirlermiş. Ali' nin burnu havalardaymış, kimseleri beğenmezmiş. Delikanlıların hepsi de Ali' ye benzemek için ellerinden geleni yaparlarmış. Demir Ali' nin en iyi arkadaşı Topal Memet' miş. Ama Ali herkese yaptığı gibi Memet' e de yukarıdan bakar, topal olduğu için sürekli onu alaya alırmış. Topal Memet' te Ali' ye göre bir o kadar cılız, zayıf, kısa boylu, tıknaz birisiymiş. Ama eli yüzü düzgün yakışıklı birisiymiş ama bu halinden dolayı kimse bakmazmış yüzüne. Yürürken çoğu zaman köy meydanın ortasında toprağa düşüp, yığılı verirmiş. Etraftakiler koşup kaldırırlarmış. Birkaç kez kız istemişler Memet'e ama kimseler razı olmamış. Bazen büyükler karşı çıkmış, bazen de kızlar varmamış Topal Memet' e.

Oysa Demi Ali öyle mi? Ateş yakmış her gönülde.

Günün birinde komşu köyde büyük bir düğün olmuş. Çevre köylerin hepsi davetliymiş. Bütün gençler de doluşmuşlar köye. Hatun bakacaklar kendilerine. Köy meydanında sazlar çalıyor, yarışmalar yapılıyormuş. Her yarışmanın galibi Demir Ali oluyormuş. Bütün delikanlılar Demir Ali' nin çevresinde. Kızlar uzaktan uzağa süzüyorlarmış Ali' yi. Topal Memet köy meydanının kenarında bir taşa oturmuş, sessizce olup biteni izliyormuş. Bir ara kalkmış, kalabalığa karışmaya karar vermiş. Ama tam meydanın ortasına gelecekken yine yığılı vermiş oracığa. Onu öyle gören herkes basmış kahkahayı. Demir Ali' de "İşte bu da büzüm köyün topalı diye" bağırmış çevredekilere.Köylülerden yine bir alaycı bir kahkaha yükselmiş. O sırada yaşlı beyaz sakallı bir dede girmiş Topal Memet'in koluna., kaldırıvermiş ayağa. Kahkahası biten köylüler birbirlerine bakıp, "Kim ki bu dede?" demişler. Hiç bir köyden değilmiş. Dede köyün ileri gelen yaşlılarından da yaşlı, ama güçlü kuvvetli birisiymiş. Memet' i bir çırpıda kaldırmış yerden. Koluna girdiği gibi yürümüş aşağı ormanlığa. Bir yandan da arkadakiler bağırıyormuş Demir Ali sen de gel diye. Ali ne olduğunu anlamadan gitmiş peşlerinden Köyün kenarındaki küçük bir derenin yanında otururken bulmuş dedeyle Topal Mehmet' i. Dede Ali' ye eliyle işaret ederek Memet' in yanına otur demiş. Ali, Memet' in yanına oturur oturmaz, Ali' nin kafasını çekip almış boynundan, sonra da Memet' inkini. Topal Memet' in kafasını Demir Ali' nin boynuna, Demir Ali' nin kafasını Topal Memet' in boynuna takı vermiş. İkisi de korkudan yere yığılıp kalmışlar. Topal Memet kendisini hemen toparlamış. Ayağa kalktığında ağaçlar daha küçük gözükmüş ona. Kocaman boyuyla şaşa kalmış. Adımını attığında sanki yerdeki taşlar eziliyor gibiymiş. Şöyle bir kendisine bakmış. Dağ gibi hissetmiş yeni halini. Eğilip Demir Ali' yi kaldırmış yerden yeni kaslı kollarıyla. Hem de hiç güç harcamadan. Ali kendisine gelir gelmez Memet' in kollarından kurtulup koşmak istemiş ama ilk adımında oracığa yığılı vermiş. "Ne oldu bana diye?" bağırmış. Yerden kalkmaya çalışmış ama bir türlü kalkamıyormuş. Kolları o kada gçsüzmüş ki bedenini taşıyamıyormuş. Yardım istemiş Memet' ten. Memet bir çırpıda kaldırmış Ali'yi. trafa bakarak dedeyi aramışlar. Ama dede yok olmuş gitmiş. Ali bağırmış çağırmış ama sesini kimseye duyuramamış. Sesleri duyan köylüler koşarak dere kenarına gelmişler. Gördükleri manzara karşısında şaşkına düşmüşler.

Ali ve Memet ölene kadar öyle kalmışlar. Memet, Ali' yi her yere sırtında taşımış. İkisi de hiç evlenmemiş. Köylüler yıllarca kuraklıkla boğuşmuşlar. Ali ile Memet' in köyünde ve çevre köylerde hiç çocuk doğmamış. Ta ki köyler terkedilene kadar.


Önder Güngör / 12 Nisan 2025 / Ankara / Çankaya

0 Comments:

Yorum Gönder