BELKİ serisine devam...
Belki size faydası olur diye Milyoner Aklın Sırları / T.Harv Eker / kitabından bir alıntı bırakıyorum aşağıya.
Deli gibi çalışıyordum, ama sonuç alamıyordum. Bende, aksi ispatlanmadıkça argümanlarının bir gün gerçekleşeceğine inatla inananlar için söylenen, “Loch Ness Canavarı Hastalığı” vardı sanırım! Kâr denen o şey hakkında bir şeyler duymuştum, ama onu asla göremiyordum: “Doğru işe girişirsem ve doğru ata binersem, başarırım” diye düşünüyordum. Ama yanılıyordum. Hiçbir şey; en azından benim için! işte asıl çarpıcı olan da bu cümlenin ikinci kısmıydı. Nasıl oluyordu da başka insanlar benim yaptığım işte başarılı oluyorlardı da, ben bir türlü olamıyordum; “Potansiyelim”e ne olmuştu?
Böylece ciddi bir şekilde kendimi incelemeye başladım. Köklü inançlarımı gözden geçirdim ve parasal olarak gerçekten başarılı olmak istediğimi söylediğim halde, bu konuda derin kaygılarımın bulunduğunu gördüm. Çoğunlukla korkuyordum. Başarısız olmaktan, hayır daha beteri, başarmak ama sonrasında kaybetmekten korkuyordum, işte o zaman gerçek bir beceriksiz olurdum. Daha kötüsü, hakkımda halen geçerli olan inancı, “potansiyelim” olduğu “hikâyesini” berbat edebilirdim. Ya gereken o şeye sahip olmadığımı ve zorlu bir yaşam savaşının, ekonomik sıkıntılardan kurtulamamanın kaderim olduğunu keşfedersem ne olurdu? Sonra, bir gün babamın bir arkadaşı bana önerilerde bulundu, şans işte! Annemlerdeydim. O kardeşimle iskambil oynuyordu ve geçerken beni fark etti. O sıralarda yine ekonomik sıkıntıya düşmüş ve üçüncü defadır annemlerin evine geri dönmüştüm; evin “alt kattaki dairesinde”, yani bodrumda oturuyordum. Babam ona benim feci durumumdan söz etmiş olmalı ki, bana acıma hissiyle bakıyordu.
“Harv” dedi, “Ben de senin gibi, tam bir enkaz olarak işe başladım”. “Harika” diye düşündüm; böylece kendimi daha iyi hissediyorum! O’na meşgul olduğumu; duvardaki kalkmış boyayı seyrettiğimi söylemeliydim! O devam ediyordu: “Sonra birisi bana hayatımı değiştiren bir nasihatte bulundu, ben de onu sana aktarmak istiyorum.” Hayır, olamaz, işte bir baba-oğul nutku daha, üstelik o babam bile değil!” Ve şöyle dedi: “Harv, istediğin kadar iyi değilsen, bu sadece senin bilmediğin bir şeyin olduğunu gösterir.” O sırada delifişek genç bir adam olduğumdan, aşağı yukarı herşe-yi bildiğimi düşünüyordum, ama maalesef banka hesabım tam tersini söylüyordu. Sonuçta babamın arkadaşını dinlemeye başladım. Sözüne devam etti, “Parasal başarıya, refaha ulaşmış insanların birbirlerine benzer şekilde düşündükleri gibi; parasal başarısızlık yaşayan, ekonomik sıkıntıdan kurtulamayan insanların da hemen hemen birbirleriyle aynı şekilde düşündüklerini ve hareket ettiklerini biliyor muydun?”
“Hayır” dedim, “Bu hiç aklıma gelmedi!” O ise cevap olarak, “Bu tam bir bilim değil, ama çoğunlukla başarılı insanlar bir türlü, başarısız insanlar çok başka türlü düşünürler, işte bu düşünme yöntemleri davranışlarını ve davranışlarının sonuçlarını belirler.” dedi ve şöyle devam etti: “Para konusunda başarılı olmuş insanlar gibi düşünürsen ve onların yaptıklarını yaparsan, sen de başarılıolur musun?” Havası kaçmış bir topun duyduğu güvenle, “Evet, herhalde” diye cevap verdiğimi hatırlıyorum. “ O halde” dedi, “ Yapman gereken şey parasal başarıya, refaha kavuşmuş insanların düşünce şeklinden kopya çekmektir.” O günlerdeki kuşkucu tavrımla, “Peki, şu anda ne düşünüyorsun?” diye sordum. “Parasal başarıya ulaşmak konusunda kendi kendilerine söz vermiş insanların sözlerini tuttuklarını düşünüyorum ve şu anda benim babana sözüm var. Çocuklar beni bekliyorlar, görüşürüz.” dedi ve gitti. O çıktı gitti, ama söyledikleri aklımda kaldı!
Milyoner Aklın Sırları / T.Harv Eker /
Yorumlar
Yorum Gönder