Bir gün nöbet odasında oturuyorum. Kalabalığız.
Bir hasta yakını girdi içeriye. Özgüveni yüksek biriydi.
Raporlarını incelerken sohbet açıldı.
Başladı konuşmaya.
-Hocam ben 4 üniversite bitirdim. 44 yaşındayım şu anda 5.ünivesiteyi okuyorum.
Heyecanlı bir şekilde anlatmaya devam etti.
-Veterinerlik okudum. Ziraat mühendisliği okudum. Daha iki fakülte bitirdim. Şimdi de hukuk okuyorum diye bağıra bağıra anlatıyor.
Benimle nöbet tutan arkadaş.
- Ne güzel harika. İmrendim size, diyerek coşturdu arkadaşı.
Arkadaş anlattıkça anlatıyor.
Bir ara bana dönüp, nasıl iyi yapmışım deme hocam, dedi ve devam etti.
- 4 fakülte bitirdim. 5. bitirdikten sonra devam edeceğim. Ölünceye kadar okuyacağım.
-Şu anda hangi işi yapıyorsun? diye sordum.
Okuyorum, öğrenciyim diye cevap verdi. Ben ömrümü okumaya adadım dedi.
İmzaladığım evrağı adama verdim. Odadan çıkarken arkaya dönüp,
-Haydi kolay gelsin dedi.
Dayanamayıp,
-Senin okuduğun ve okuyacağın şeylerden hiçbir halt olmaz dedim. İyi bok yemişsin diyerek devam ettim.
Adam açmak üzere olduğu kapının kolunu elinden bırakmadan arkaya dönüp baktı.
Adam şaşkın. Odadakiler şaşkın. Ben sazı elime almışım bırakırmıyım.
-Bak arkadaş. Ben bir tek fakülte bitirdim. Tıp Fakültesi. Kura çektim mecburi hizmete gittim. Bu ülkenin insanlarına aldığım eğitimin gereği olarak hizmet ettim. Kısa askerlik süremde askerleri tedavi ettim. Bak şimdi burada senin ve birazdan içeriye girecek hastalar için çalışıyorum. Ömrümü aldığım eğitimin hakkını vermeye adadım. Sen 5 tane üniversite okudun hangi işi yaptın. Bu ülkenin insanlarına ne faydan oldu. Bencilce kendi egonu tatmin etmek için okuduğun üniversitelerin, bu devlete, bu millete, bu dünyaya, bu insanlığa hiçbir faydası olmamış deyip, sinirle odadan çıktım gittim.
Dr. Önder Güngör | Ankara | 03 Haziran 2023
Haklı söze şapka çıkarılır
YanıtlaSil