Sil baştan be dayı.

Konur Sokak' la Olgunlar Caddesi'nin kesiştiği yerde bir bar vardı. Adını şu anda hatırlayamadım.

Bir gece saat 0.30 civarlarında içeride canlı müzik çalıyordu. Masalardan sadece bir kaçı doluydu. Bar ha kapandı ha kapanacaktı.

Gitar eşliğinde bir hanımefendi Ajda Pekkan' dan bir şarkı söylüyordu.

Kıştı. Hava soğuktu.




Kapı açıldı. İçeriye elinde şarap şişesiyle bir adam girdi. Yaşlıydı. Üstü başı dökülüyordu. Evsiz bir ihtiyardı muhtemelen.

Girişin yanındaki masaya oturdu.

Barın sahibi, ihtiyarı uyarmaya giden garsona eliyle "bırak otursun dercesine" işaret etti. Garson yerine geri döndü.

Müzik bitti.

İhtiyar, sarhoş sesiyle ağlamaklı bir şekilde bağırdı.

"Sil baştan."



Masalardakiler dönüp, elinde şarap şişesi, kolu havada olan ihtiyara baktılar.

O sırada hanımefendi şarkıya çoktan başlamıştı.

"Gücün var mı? sevgilim
Derin sularda inci tanesi aramaya
Cesaretin kaldıysa
Hala benle aşktan konuşmaya"

"Sil baştan başlamak gerek bazen
Hayatı sıfırlamak
Sil baştan sevmek gerek bazen
Her şeyi, unutmak."

"Sil baştan" kısmına ihtiyar bağırarak eşlik etti.

Müzik bitti.

İhtiyar geldiği gibi kapıdan çıktı gitti.


Önder Güngör/Ankara


Yorumlar

Yorum Gönder