Bir garip Orhan Veli - Müşfik Kenter

 1987 yılıydı. İzmir Atatürk Lisesi ikinci sınıftaydım. Bir akşam Atatürk Kültür Merkezi' ne götürmüşlerdi bizi. İlk kez o zaman gitmiştim tiyatroya. Müşfik Kenter' in "Bir Garip Orhan Veli" tiyatrosunu izlemiştim. Daha sonrasında da yine aynı yerde Suna Kan' ı dinlemiştik sınıfça.


Sonrasında harçlıklarımla aşağıdaki kaseti almıştım. Sonra da hemen şiir kitabını.




O kadar çok sevmiştim ki Orhan Veli' yi onu taklit eden şiirler yazmıştım o günlerde. Hatta Müşfik Kenter'i taklit eder tarzda kendi sesimden şiilerini kaydetmiştim kasete.

Genelde geçmiş günlerle ilgili cümle kurarken devrik cümle kurmayı seçtiğimi fark ettim. Ne de olsa geçmiş günler, devrik günler...

İstanbul'da Boğaziçi'nde
Bir garip Orhan Veli'yim
Veli'nin oğluyum
Tarifsiz kederler içindeyim

Urumeli Hisarı'na oturmuşum
Oturmuş da bir türkü tutturmuşum

İstanbul'un mermer taşları
Başıma da konuyor martı kuşları
Gözlerimden boşanır hicran yaşları
Edalım...
Senin yüzünden bu halim.

İstanbul'un orta yeri sinema
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama
El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne

Sevdalım...
Boynuna vebalim

İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim
Bir garip Orhan Veli’yim


En çok sevdiğim şiiri ise;

Mektup alır, efkarlanırım;
Rakı içer, efkarlanırım;
Yola çıkar, efkarlanırım.
Ne olacak bunun sonu, bilmem.
"Kazım'ın" türküsünü söylerler,
Üsküdar'da;
Efkarlanırım.

Buyrun dinleyin şiirleri,


Yorumlar