Söyle kaç Mevsim oldu

 


Küçükken…Yıl daha 1970’ li yıllardayken.. Evde siyah beyaz televizyonlarınız varken. O da sadece mahallede sayılı insanların evindeyken. Televizyonda seyrettiğiniz insanların gerçekten televizyonun içinde olduğuna inandığınız oldu mu? Televizyon kapandığında bu insanlar buraya nasıl giriyor diye televizyonun arka kapağına baktığınız oldu mu?

Benim olmuştu.

Şimdi çocukların elinde telefonlar, tabletler, duvarlarda kocaman LCD’ler. Şu an itibarı ile söylüyorum, hiçbir çocuk elindeki telefonu çevirip, acaba bu insanlar bunun içine nasıl giriyor diye zerre kadar düşünmediğine kalıbımı basarım. Toplumsal zeka nasıl da gelişiyor değil mi? Ne alakası var sen küçükken salakmışsın, ben hiç de öyle düşünmemiştim diyen akranlarım varsa onlara saygılar.

Bir mağazanın TV reyonlarının olduğu yerde asılı onlarca LCD TV’de farklı kanalları gördüğümde aklıma hep Einstein’ ın zaman ile ilgili teorisi aklıma gelir. Einstein tüm zamanın aynı anda geçekleştiğini savunmuştur. Yani 1071 ile 2021 aynı anda yaşanıyor. Önemli olan odaklandığımız zamandır der. Einstein’ a göre bizim odağımız 2021 olduğu için bu zamanı hissediyoruz. Yani TV reyonunda bulunan yüzlerce faklı TV’den hangi kanalı seçersek ona odaklanırız. Hangisini seyredersek o dur.

Daha önce ondergungorblog.blogspot.com’ da yazdığım yazıdan bir bölümü aşağıya aldım:

1954 yılında genç bir fizikçi olan Hugh Everett çoklu dünyalardan bahseder. Dünyada yaşadığımız büyük tarihsel olayların farklı sonuçlarının farklı evrenlerde yaşanmış olabileceğini ve buna benzer paralel evren senaryolarını ilk kez gündeme getirir. Paralel evren hakkındaki tezleri ilk okuduğumda bu adlandırmanın eksik olduğunu düşünmüştüm. Çünkü paralel evreni ya da paralel dünyaları arkadaşlarımla tartıştığımda şunları fark ettim. İnsanlar paralel evrenin/dünyanın varlığına inanıyor ancak bu olayların sınırlı sayıda ve farklı dünyalarda gerçekleştiği düşüncesine kapılıyorlardı. Yani farklı bir evrende farklı hayatlar yaşanabileceğine inanıyorlardı. Ben ise paralel evren/dünya yerine paralel hayatların olduğunu bunun farklı bir mekan ya da faklı bir zamanda ve sınırlı sayıda olmadığını hayal etmelerini söylüyordum. Ancak evrenin sınırsız olduğu ve sürekli büyümekte olduğu yönündeki bilimsel görüşler, farklı dünyalar ya da farklı evrenlerde paralel/çoklu yaşamları daha olası kılıyordu.

 

Bu yıl okuduğum bir yazı ise yüzümde tatlı bir gülümseme oluşturdu. Makale şöyle diyordu:

“Hertog ve Hawking'in yeni makalesinde, uzayın farklı fizik kanunlarının geçerli olduğu 'cep evrenleriyle dolu olduğu' teorisi yerine, bu alternatif evrenlerin birbirinden çok da farklı olmayabileceğini ortaya koyuldu.”

 

Yani alternatif evrenler, aynı zaman ve mekanda olabilir diyordu makale.

Sınırsız depolama kapasitesine sahip bir bilgisayara ne kadar film kaydederdiniz? Tabii ki sınırsız. Açıklamaya çalıştığım şey tam anlamıyla şu. Dünyada 8 milyar insan olduğunu düşünün. Bu 8 milyar insanın hayatı boyunca yaşadığı birçok olayın, farklı sonuçlarla ve farklı bir hayatta yaşanmaya devam ettiğini ve bunun sayısının da milyarlarca olduğunu düşünün. 8 milyar insanın milyarlarca çoklu hayat yaşadığını düşünün. Bunun da sınırsız sayıda olduğunu hayal edin. Unutmayın evren sınırsız bir depolama kapasitesine sahip. Daha da ileri gidelim. Her bir dakikanızda milyarlarca farklı sonuçları olan ayrı bir paralel evren yarattığınızı hayal edin. Bir saat içinde yaşadığınız her dakika için milyarlarca çoklu/paralel hayat…Ve bingo. Bu hayatların her birinde yarattığınız düşünceleri, duyguları…Aklınızın sayamayacağı kadar düşünce…Bilginin büyüklüğüne, evrenin kudretine bak!


Önder Güngör / 13 Haziran 2021 / Ankara



Gözde Öney ' i dinleyelim. O ağacın altı.

 

Yorumlar

  1. Enerjinin salınan kısmına nötrino yani atomun içinden bir enerji salınıyor buna zayıf kuvvet deniyor.bu nötrino hiçbir madde alemiyle etkileşmiyor.bilim adamları çok yoğun bir şekilde üzerinde araştırma yapıyor.nötrino madde aleminden çıkmıyor,antimadde aleminden çıkıyor.yani bizim aynı ikizimiz maddenin görünmeyen kısmında aynı fiziksel şartlar (paralel evren) yerçekimi aynı bütün tabiat kanunlarının aynı olduğu bir alem.ordan gidip bakarsan burası görünmüyor burdan bakarsan orası görülmüyor.ama var mı var.bu ve bu şekilde iletişime geçilebilir mi geçilebilir.bu iki alem arasında elektrik yüklerinde fark var.bu bizim alemimizin tam tersi elektrik yüküne sahip yani burada elektron (-) proton(+) ,orada daelektron(+) proton(-) diğer bütün unsurların hepsinin aynı olduğu alem.ve bu elektrik yükü sebebiyle etkileşim olduğunda fotona dönüşüyor.foton ile foton çarpıştığı da antimaddeyi elde edebiliyorsun laboratuvar ortamında.aslında birbirine bakan iki dünya ikizi gibi.bilimadamları gizli görünmeyen bölümü antimaddeyi arıyorlar.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder