Pandemi günleri, esnek çalışma mesaisinin olduğu
günlerdeydim.
Sabah erken uyanır, tekrar uyuyabilme umuduyla yataktan
dışarı çıkmazdım. Olan biten sesler kulağımda oynar dururdu. Zihnim dolu dizgin
at gibiydi.
Karşı apartmanın demirden bahçe kapısı açılır, her zamanki
adam kapıyı kapatmadan gider, birkaç saniye sonra kapının çarpma sesini
duyardım. Şişko komşuydu bu. Arabasına binerken arabanın üstüne tutunurdu.
Başka bir komşu arabasının kapısını açar hemen arabasına
binmezdi. Bilirdim, siyah hondası olan adamdı bu. Apartmandan çıkar çıkmaz
sigarasını yakar, yarıya kadar içer, yarısına gelmeden binmezdi arabasına. Geri
kalanının yere atardı. Söndürmeden.
Alt komşulardan biri kapıyı açar daha kapıyı kapatmadan
kontağını çevirirdi. Polo’ su olan komşuydu bu.
Kadın komşularımızda vardı. Arabaya bindikten dakikalar
sonra çalıştırırlardı arabalarını. Bilirdim onları da.
Bir de her sabah 07’ de bir araba geçerdi. Nedense hep bizim
evin önünde egsozu pat pat ederdi. Palioydu.
Öğleden sonraki yatak keyiflerimde, sütçüyü, sebzeciyi,
fırıncıyı bilirdim hep. Kornaları farklıydı.
Saat 14’ den sonra kargocuların arabaları gelirdi. Sürgülü
kapılarından bilirdim onları.
Ben deniz
kenarındaki odamda,
Pencereye hiç
bakmadan
Dışardan gecen
kayıkların
Karpuz yüklü
olduğunu bilirim.
Aynasını odamın
tavanında
Dolaştırıp beni
kızdırmaktan
Hoşlanır.
Yosun kokusu
Ve sahile
çekilmiş dalyan direkleri
Sahilde yasayan
çocuklara
Hiçbir şey
hatırlatmaz.
Orhan Veli
Önder Güngör / Ankara / 21 Mart 2021
(*) Başlık: Kahraman Deniz şarkısından
Yorumlar
Yorum Gönder